FRAKFURT |13-06-2016| Avrupa 8.Dersim Kültür Festivali, haftasonu Almanya’nın Frankfurt kentinde bulunan Rebstockpark’ta binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. Festivalin sunuculuğunu TV 10 Televizyonu’ndan gazeteciler Hülya Şimşek ve Ali Güler Dimilkî/Kirmanckî yaptılar. Çok sayıda siyasetçi, sivil toplum örgütü temsilcisi ve sanatçının sahne aldığı festivalde, AKP’nin Kürtlere, Alevilere ve sosyalist kesimlere yönelik, saldırı, terör ve katliam politikasının başarı sağlayamayacağı vurgulandı. Etkinlikte çok güçlü bir organizasyon ve çalışma disiplini dikkat çekti. Baştan sona coşkunun hakim olduğu festivalde, çocuklar için hazırlanan oyun alanı, düğün alayı ve Dersim’in kutsal ziyaretlerini sembolize eden mekan, bu yılki festivalin ilkler arasındaydı.
Cuma günü panelle başladı
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF), Kurmeş Derneği, Dersim’i Yeniden İnşa Cemiyeti, Dersim 1938 Soykırım Karşıtı Derneği, Dersim Spor ve Ovacıklılar Derneği gibi dernek federasyon ve kurumum organize ettiği festival Cuma akşamı panelle başladı.
İlk günkü panel, ‘Dersim Soykırımı’ndan günümüze özyönetimler ve Özerk Dersim’ adını taşıyordu. Aysel Avesta Aydın’ın moderatörlüğünü yaptığı panele Yazar Erdoğan Yalgın, Avukat Erdal Doğan, çevreci aktivist Haydar Çetinkaya, araştırmacı Yazar Kazım Cihan konuşmacı olarak katıldı.
Erdoğan Yalgın, Dersim’in kendisine has bir yapısı olduğunu, ocakların kendi içsel yapısı ve karakterinde özerkliğin barındığını söyledi. Yalgın, “Dersim Aleviliğini diğer Alevilerden ayıran en önemli özelliğin inançsal ve kültürel olarak ocaklar ve dedelik inancıyla kendi içinde toplumsal özerk bir yapıyı oluşturmasıdır” dedi.
Kazım Cihan da resmi ideolojinin herkesi Türkleştirmeye çalıştığını söyledi, Ermeni Soykırımı’ndan sonra sıranın Dersim’e geleceğinin bilindiğine dikkat çekti. Günümüzde özyönetim direnişlerinin verildiği alanlarda hendek ve barikat savaşının kazandığına vurgu yapan Cihan, Türk devletinin işlediği savaş suçlarının bu dönemde ortaya çıktığını belirtti. Cihan, Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin de halkların mücadalesinde önemli bir güç ittifakı olduğunu sözlerine ekledi.
Haydar Çetinkaya ise Dersim coğrafyasında yapılan HES ve barajlara ilişkin bir sunum yaparak, herkesin toprağına sahip çıkmasını istedi. Avukat Erdal Doğan da “Almanya’nın Ermeni Soykırımı’nı 101 yıl sonra bile kabul etmesi anlamlı, bu Dersim Soykırımı için de bir emsal olabilir. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmuyor, dolayısıyla hukuki ve siyasi mücadelenin sürmesi gerekiyor” dedi.
Panelin ardından Pir Rıza Yağmur, Meryem Ana ve Zakir Ali Xidir katıldığı cem yapıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı cemin ardından festivalin ilk günkü etabı sona erdi.
Üretimin öznesi kadındır
Festivalin 2’nci günü ise sabah ‘Geçmişten günümüze Dêrsim kültüründe kadının rolü’ paneli ile başladı. Sultan Aka’nın moderatörlüğünü yaptığı panelin katılımcıları Gazeteci Aysel Avesta Aydın, Dersim eski milletvekili Edibe Şahin, Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Bêmal Özdemir oldu.
Aysel Avesta Aydın, Neolitik çağdan bu yana kadının rolüne değindiği konuşmasında özetle şunları belirtti: “Böyle bir festivalde bulunmaktan onur duyuyorum. Kadın özgürlük ideolojimiz ana ekseninde toplanmaktadır. Kapitalist uygarlığın yok ettiği, aslında yaşanılacak bir toplum yaşanmıştır, bugünde yaşanabilir o toplumlar. Bugün neden yaşanmasın.”
Dersim eski milletvekili Edibe Şahin ise tarihte Dersim kadının yerini anlattı. Şahin’de özetle şunları ifade etti: „Her zaman devletin sistemin gözü hep Dersim kadının üzerinde olmuştur. Bunun tipik örnekleri vardır Dersim’de. Aslında Dersim’i ’38 öncesi ve sonrası diye değerlendirebiliriz. Çünkü ’38’den önce ana kültü üzerinden toplumsal yaşam sürdüren bir Dersim vardı. Üretim öznesi olan kadının toplumda her zaman için sözü vardır. Bugün ise Dersim kadını daha özgüvenli oluşu ve kamusal alanı daha özgür kullanmaktadır.”
FEDA Eşbaşkanı Bêmal Özdemir ise, “Alevilik eğer ana eksenli bir inanç, kültür ya da din ise bu inancı biz yaşatıp korumalıyız. Kapitalist modernite, Alevi kadınının önünde çok büyük bir düşman ve engeldir. Bizim bir an önce çeşitli alanlarda, kurumlarda, Alevi dergahlarında yönetmemiz ve düzeltmemiz lazım. Biz bu inancı nerede kaybettik, nerede bulacağız ve nerede aramamız gerekiyor. Bunu Alevi kadınlarımız öncülüğünde yapabiliriz” diye konuştu.
‘O toprakların size ihtiyacı var’
Panelin ardında Pir Rıza Yağmur Festivali Gülbang ile açtı. Festival Tertip Komitesi adına açılış konuşmasını yapan FEDA Eşbaşkanı Erdoğan Yalgın, dil ve kültür yoğunluklu bir konuşma yaptı. Yalgın, “Ana dillerini, Kürtçe’nin tüm lehçelerini yaşayan ve yaşatan herkesi saygıyla selamlıyorum. Anadil, anavatan ve manevi değerlerimize her zaman için sahip çıkmalıyız” dedi.
Mazgirt Belediyesi Eşbaşkanı Tekin Türkel konuşmasında, “Festivallerimiz, kültürlerimizin yaşatılmasıdır. Eğer geleneklerimize, ananelerimize sahip çıkmazsak, festivallerimize, coğrafyamıza ve topraklarımıza sahip çıkmazsak yarın o toprakları göremeyebilirsiniz. O toprakların size ihtiyacı var” dedi.
Dersimli sporcular da festivaldeydi
Amedspor’un Dersimli futbolcusu Deniz Naki de festival alanındaydı. Barış çağrısı yaptığı için Türk devleti tarafından kendisine yönelik linç kampanyası başlatılan Naki, Kürt halkına yönelik zulme duyarsız kalmayacağını ve tekrar Amed’e döneceğini söyledi. Sevenleriyle buluşan Naki, Sur ve Cizre yararına forma imzaladı.
Hamburg’ta başarılı boksör İsmail Özen de alanda bulunanların ilgisiyle karşılandı. Özen, Sur, Cizre, Nusaybin ve Gever için duyarlılık çağrısında bulundu. Kobanê’ye destek gösterisinde bulunduğu için Azerbaycan Kadın Milli Futbol takımından uzaklaştırılan Melis Sarıaltın’da festivale katılan Dersimli sporcular arasındaydı.
Konuşmacılar arasında bulunan Wan HDP Milletvekili Tuğba Hezer, “Bizler zalimin zulmü karşısında başı dik bir şekilde mücadele ediyoruz. Dersim’i, Cizre’yi, Sur’u yakıp yıktılar ama biz her seferinde yakılan bu yerlerde küllerimizden dirildik” dedi.
‘Yüzlerinizi ülkenize dönün’
Dersim Belediyesi Eşbaşkanı Nurhayat Altun da “37, 38 katliamında insanlarımız mağaralarda katliamlara uğradı. Cizre’de ise insanlarımız bodrumlarda yakıldı” diyerek Türk devletinin geleneksel katliam politikasına dikkat çekti. Altun, Avrupa’daki Kürdistanlıların yüzlerini ülkelerine dönmesi gerektiğini de dile getirdi.
Sol Parti Hessen Parlamentosu Milletvekili Dr. Ulrich Wilken de konuşmasında Almanya’daki PKK yasağının kaldırılması çağrısında bulundu. Dr. Wilken „PKK yasağı derhal kalkmalı ve PKK resmi çalışmalarını yürütebilmelidir” dedi.
‘Mehmet Tunç bize birşey hatırlattı’
Festivale katılan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, konuşmasını Dimilkî/Kirmanckî (Zazakî) yaptı. Önlü, “Halkların kültüründe, en çok da Alevi-Dersim toplumuna emeği geçen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a selam olsun. Dil, kültür için mücadele verenleri saygıyla anıyorum. Dersim kültürü, sadece siyaset, dil, inanç tek tek değil bütün bunların bütünüdür. Dersim’in bu bütünlüğü ve birlikteliğinde büyük emeği geçenler, Kerbela’da Hz. Hüseyin, Pir Sultan Abdal, Pir Seyid Rıza, Alişêr, Zarife ana, o topraklardan olmayıp, mücadele veren İbrahim Kaypakkaya, Mahir Çayan, Darağacına giderken cümle halkların kardeşliğini haykıran Deniz’in, Amed Zindanı’nda zulme karşı tek başına direnişin çırasını yakan Mazlum Doğan, ömrünü veripte onurundan taviz vermeyen Sakine’ler var. Dersim’i sahiplenmek bu değerleri sahiplenmektir.
Bu festivali en temel ve değerli kılan şey birlik içinde yapılmasıdır. Dersim’de bu birlik 7 Haziran’da sağlandı. Bugün muaviye zihniyetine karşı savaşan Mehmet Tunç, bize birşey daha hatırlattı. Mir Bedirxan’ları değil de Seyid Rıza’yı kendine örnek alması bize bir hatırlatmaydı. O nasılki Pir Seyit Rıza’yı örnek bizde onu alıyor ve gurur duyuyoruz” vurgusunda bulundu.
Yurtdışına çıkış yasağı getirildiği için festivale katılamayan Karakoçan Belediye Eşbaşkanı Burhan Kocaman yazılı bir mesaj gönderdi.
Yüksekdağ: Çökertme çöktü
Festivale katılarak bir konuşma yapan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ ise şunları söyledi: “Nerede olursak olalım, ne yaparsak yapalım aynı güneşe bakıyoruz. Zulmün sultanları, diktatörleri, karanlığın padişahları yurdumuzun dört bir yanında bizi karanlığa boğmak istiyor. Dersim ve Kürdistan’ın topraklarını, emekçilerin ve kadınların topraklarını karanlığa boğmak istiyorlar. Bizler geleneğimizden devraldığımız güneşin ateşiyle yürüyoruz. Bizler, Seyid Rıza’nın, Alişêr’in, Zarifelerin, Sakine ve Caferlerin yoldaşlarıyız. Dersim’in asi toprakları nice zulüm gördü. Ancak bütün soysuzluklarla mücadele etti. Bugün de Türkiye’yi yöneten savaş baronlarına diz çökmeyeceğiz” dedi.
Kendilerine oy veren halkı ablukaya aldıklarını dile getiren Yüksekdağ, „Geldiğimiz noktada kendilerinin çökertme planı çöktü. Saray ve AKP iktidarı çöktü” ifadesini kullandı. 1 Kasım seçimlerinde de bütün kumpaslara rağmen, HDP’nin 3’ncü parti olduğunu söyleyen Yüksekdağ, HDP’nin Türkiye’nin geleceği olduğunu söyledi.
Maçoğlu: Sizler boş bırakınca
Ovacık Belediye Başkanı Komünist Partili Fatih Mehmet Maçoğlu’da festivale katlanlar arasındaydı. Maçoğlu yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Kürdistan’a doğru mevcut güvenlik paketlerinin kırılması adına çağrı yapıyorum. Sizler Dersim’i boş bırakınca devlet Dersim’de yapmak istediği istediği projeyi yapıyor. Güvenlik adı altında yaptığı ve yapacağı barajlarla coğrafyamızı insansızlaştırmak istiyor.
Sizlere çağrım, yüzünüzü Dersim’e ve Kürdistan’a dönün.“
Farklı renklerde standların açıldığı Dersim Festivalinde çok sayıda sanatçı da sahne aldı. Sahne alan sanatçılar: Erkan ve Dilan, Şair Erhan Beyazşahin, Ali Haydar Yıldız, Hozan Serdar, Hüseyin Güneş, Şair İbrahim Kılavuz, Levent Özdemir, Özlem Bağlayan, Varvara gösterisi, Hozan Cömerd, Volakn Yağan, Fetih Koç, Şengül Pak, Grup Munzur, Ayfer Düzdaş, Grup Bajar, Ali Haydar Can, Veysel Aydın.
Dersim Festivali’nin 8’incisi şenlik havasında sona erdi.
* Dersim Festivali, yaygın yağmur beklentisine rağmen geçtiğimiz yılın üzerinde bir katılımla gerçekleştirildi.
* Festivalde Dersim kültürüne dair özgün öğeler, bu sene daha dikkat çekiciydi.
* Alanın bir köşesinde, Dersim’deki ziyaretleri sembolize eden bir maket yapılmıştı. Dersimliler ve diğer katılımcılar, maket çevresinde hem fotoğraf çektirdi hem de çocuklara ziyaret kültürünü anlattı.
* Yemek standları içinde en çok ilgi çekeni, Dersim yemekleri yapan stand oldu. Bu standda babuko, zerfet, hedik ve başka geleneksel lezzetler, katılımcılarla buluştu. Bol sarımsaklı yemekler, sıcağa rağmen tükendi.
* Festivalin en heyecanlı anlarından biri, Dersim festivallerinde bir ilk olan gelinin at üstünde getirilmesi geleneğinin alana taşınmak istendiği an oldu. Kitle atı, at kitleyi görünce heyecanlandı; sonunda bir tur döndükten sonra geleneği tamamlayamadan alandan ayrılmak zorunda kaldı. Katılımcılardan bazıları, “Tabii, atın da Dersimli olması lazım, yoksa nerden bilsin geleneği” esprileri yaptı.
* Dersim Festivali’nin geleneksel güzelliklerinden biri olan varvara gösterisi, bu sene de yapıldı. Varvara denilince akla gelen isim olan Uzun Mehmet’in öncülüğünde oynanan varvara sırasında izleyicilere sahneden şeker atıldı.
* Dersim Festivali’nin bir başka güzelliği ise diğer bütün etkinliklere örnek olabilecek cinstendi. Alanda bir bölüm, çocuklara ayrılmıştı. Burada hem bir trambolin kurulmuştu hem de yüz boyama, resim gibi etkinlikler yapıldı.
* Festivalin en ilgi çekici anlarından biri de Dersimli Kürt sporcuların sahne aldığı an oldu. Amed Sporlu Deniz Naki, Avrupa Boks Şampiyonu İsmail Özen ve Kürt kimliğinden dolayı Azerbaycan Milli Futbol Takımı’ndan atılan Melis Sarıaltın, sahneye birlikte çıktı, konuşmalar yaptı ve kendilerine sunulan plaketi kabul etti. Deniz Naki ayrıca alanda ayrılan bir köşede forma imzaladı. (Kaynak: YÖP)